test

26 Ekim, 2015

Uydurulmuş Dinden İndirilmiş Dine ve Hilafet

Uydurulmuş dinden indirilmiş dine diye sloganlar atan bizim Kur'an müslümanı arkadaşların bir çoğunun mevcut Türkiye şartları altında siyasi bir yaklaşımları da var, örneğin bu kişiler başkanlık sistemini de savunmaktalar, siyasi tercihtir, böyle bir yaklaşımda bulunabilirler. Ama bu siyasi tercihlerinin nerelere gideceğini pek bilmemektedirler, mesela Uydurulmuş din diye tanımladıkları anlayışın en temel gücü olan Halifelik makamı...

Zaten TBMM'in halifeliği kaldırmadığı, sadece son halifenin yetkisini aldığı ve halife atama yetkisinin bulunduğunu kaç kişi bilmekte?

Neyse, diyelim meclisimiz yeterli çoğunluğu sağladı ve başkanlık sistemine geçti, bundan sonra halife atama yetkisi için de herhangi bir engel kalmayacaktır. Peki dünya müslümanları Türkiye'den yükselecek Hilafet sancağına tabi olabilecekler midir?

Doğrusu, İslam dünyasında Dört Halife Devri'nden sonra Hilafet Hicaz Bölgesinden çıkmış, ve "imparatorluk" olarak tanımlanabilecek bir niteliğe bürünmesi önce Şam merkezli (Emeviler) sonra da Bağdat merkezli (Abbasiler) döneminde olmuştur. Kadim Mısır toprakları da bir şekilde Kahire merkezli (Fatimiler) resmi halifelik makamında bulunabilmişlerdir.

Halifeliğin Osmanlı'ya geçmesi, çok kolay olmamıştı, öncelikle Hilafetliğe başkentlik yapmış merkezler tek tek fethedilmesi gerekiyordu ve arap milletlerinden elinden halifelik bu şekilde alınmış oldu.

Bugün, Suud rejiminin halifelik konusunda bir iddiaları yoktur, çünkü sahip oldukları mezheple (Vahhabilik) bu konuda geliştirebilecekleri bir siyaset bulunmamaktadır. Zaten Dört Halife Dönemine dönüş olarak bir siyasi hareket yapmaya çalışsalar, en fazla İslam dünyasının %20'sini ikna edebilirler. Bu oran da Arap Yarımadası dışında Devlet nezdinde bir destek bulmaz.

Şam'ın halifelik yapacak gücü olmamasına rağmen, İslam dünyası için sembolik önemi vardır, En büyük önemi de rivayet kültürüyle beslenen Hilafet gibi siyasi hareketler için önem taşımasıdır. Aynı şekilde Sünni Mehdi ve Mesih inançları için de öncelikle öneme sahip şehir konumundadır.

Bu bağlamda Bağdat'ın Şam'dan eksik kalan yanı yok ama orda da Yaşam mücadelesi veren bir Bağdat yönetimi var ve kendi ülke birliğini kuramadan Hilafet için hazır olması ihtimal dahilinde değil. Bu bağlamda Şam kalesi düştükten sonra Bağdat'ın da düşmesi kolay olacaktır Hilafet özlemindekiler için.

Geriye sadece Kahire kalmaktadır. Hatırlayın, Mısır, Osmanlı'dan ayrıldıktan sonra ilk defa halkın benimsediği ve sünni kişiliği ile anılan bir lider seçmişti.

Bizim liderimiz ve Mısır'lıların seçtiği Mursi, İslam dünyasında "Hilafet"liğe oynayabilecek iki liderdi sadece. Mursi'nin gücü ilerisi için bizim reise göre daha bir olağandı, çünkü Mursi, Arap kökenliydi ve kendi ülkesi dışında Hicaz, Şam ve Bağdat'tan çok rahatlıkla destek görebilirdi. Üstelik halife özlemindeki araplar için Hilafetin Osmanlıdan geri alınıp tekrar arap dünyasına dönebilmesi için kendisinde büyük potansiyel görülebilirdi.

Hatırlayın, dönemin Türkiye başbakanı Mursi'li Mısır'ı ilk ziyaret ettiğinde yaptığı laiklik vurgusunun alt metninde bu paradigma gizlidir. Zaten, Erdoğan'ın bu ifadesine ile tepki de Mursi'yi destekleyen Müslüman Kardeşler grubundan gelmiştir. Ziyaret sonra artan sünni hareket Sisi önderliğinde bir darbeyi getirmiş ve arap dünyasının bu hilafet özlemi geçiştirilmiştir.

Bir de şunu hatırlamak gerekir ki; İslam dünyası araplardan oluşmamaktadır. İslam dünyasını nüfus olarak en kalabalık kısmını oluşturan Balkanlar, Asya ve yakın-uzak doğu coğrafyaları hem mezhep olarak hem etnik olarak hem de tarihi kültürel olarak türklere daha yakındır...

Lafı uzatmadan, değinmek istediğim konuya gelerek şunu demek istiyorum;

"Her devrim kendi çocuklarını yer"

Hemen hemen tüm devrimlerde bu böyle olmuştur. Yarın olacak bir Hilafet devriminde de Türkiye'de darağacında dans edecek kişiler "Uydurulan dinden indirilen dine" teraneleri atanlar olacaktır. Çünkü hilafetin beslendiği argümanları yani rivayetleri siz yok sayamazsınız, ve o güç bunu size sağlatmayacaktır.

Vesselam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sen ne düşünüyorsun... Paylaşmak İster misin?