test

13 Ekim, 2015

Kürtler ve Devlet

Kürtler, tarihinde hiç devlet kuramamışlardır (En azından, Bugünkü milletlerin aşağı yukarı kimlikleri ortaya çıktığı Orta Çağ denilen dönemden beri, yani Antik çağ döneminden sonra).

Devlet tecrübesi olmayan hiç bir millet uluslararsı alanda ülke kurması kabul edilemez, kürtler de bu yüzden hep devlet kurmaktan mahrum kalmıştır. Milletler için devlet kurmaya en müsait dönem Orta Çağ idi ama kürtler bu dönemde devlet kurmayı ıskalamışlardır, belki "milli" sebeplerle ötürü beraber yaşadıkları halklarla uyumlu ve güven verici sebeplerden ötürü buna ihtiyaç duymamışladır ama son fırsat olan Fransız İhtilali ile ortaya çıkan durumu da ıskalamışlardır. Artık kendileri için Yeni Çağ içerisinde devlet kurma çok ama çok fazla zorlaşmıştır. Çünkü Uluslararsı Hukuk, tarihte olmadığı kadar etkili ve geniş geçerliliği olan kurallar getirmekteydi.

Sadapat Paktı bile sadece kürtlere karşı oluşturulmuş bir antlaşmadır. Bu antlaşmaya göre Türkiye, İran, Irak, Afganistan gibi ülkeler Kürtlerin devletleşme ve batılı emperyalistler lehine hareket etme alanını engelleniyordu.
Pakta üye olan devletler adına çok başarılı sonuçlar alınmıştı bu anlaşmayla ama İran'daki İslam Devrimi, şah döneminde yapılan tüm antlaşmaları gözden geçirmesi ve bu antlaşmayı feshetmesinin etkileri günümüze kadar ortaya çıkmıştır. PKK gibi bölgesel örgütler bu antlaşma feshedildikten sonra ortaya çıkmıştır, devletlerin kürtlere saldırması da yine bu dönemde ortaya çıkmıştır, Halepçe bunlardan biridir.

Bu olaylar, kürtleri devlet kurmaya yöneltmiştir ama içlerinde yaşadıkları ülkelerin devletleri kurulacak bir kürt devletini kabul etmiyordu, zaten uluslarası hukuka göre böyle bir hakları da yoktu çünkü tarihte bir kürt devleti olmadığı için hiçbir hak iddia edemiyorları. yani abiyane tabirler hiçbir uluslarası belgede kürt devleti adına ne bir imza ne de bir mühür ne de herhangi bir para yoktu, bunlar devlet için somut unsurlardır.

Kürtlere merhem olan sadece ABD olmuştur, bugün Irak Kürdistanı diye bildiğimiz Özerk Bir kürt devletinden söz edebilmekteyiz. Bu devlet özerk gözükmesine rağmen merkezi Irak yönetimine danışmadan uluslararası imzalar atabilmekte, kontrolü altındaki şehirlerde güvenlik kontrolü yapabilmekte, kendisne bağlı bir ordusu bulunmakta ve en önemlisi Kürdistan adına ülkeye giriş çıkışlarda pasaportlara mühür basabilmektedir.

GOP'un bir uzantısı olarak da olsa artık bir Kürt Devletinden bahsedebilmekteyiz. Nasıl ki Türkiye, balkanlarda, kafkaslarda ya da ortadoğuda milli bağı olan topluluklar adına söz hakkı bulabiliyorsa, artık kürt devletinin de böyle bir hakkı olduğunu unutmamalıyız.

Olaylara geniş bakmak lazım, Türkiye'nin PKK ile mücadelesi kabul edilebilirdi ama HDP ile mücadele etmesi kabul edilemez. Türkiye, PKK'dan kopmak isteyen HDP'ye yardımcı olursa kürtleri Selçuklular ve Osmanlı gibi tekrar kazanabilir ama HDP ile PKK'yı bir tutarsa artık kürtler için ortada bir devlet örneği bulunduğu için tarihi bir hataya sebep olur. Ki Türkiye'nin bu tavrı HDP'yi mecburen PKK'ya itecektir. En azından Türkiye'ye göre PKK bir terör örgütü tanımlansa bile, HDP terör örgütü olarak tanımlanamaz. Çünkü yasalarca meşru bir siyasi partidir, PKK ile tek ortak paydası, PKK'nin etkin olduğu kitlenin, HDP'nin hitap ettiği kitlenin bir bölümüdür. Türkiye devletinin yardımı da bu doğrultuda olması beklenirdi.

Sahi HDP=PKK diye konuşulan bir ortamda neden Abdullah Öcalan'ın adı geçmiyor? Acaba Abdullah Öcalan'ın HDP üzerindeki etkisi PKK kadar olmamsı yüzünden olmasın. Şu anda onu hapishanede tutan güç elbette onu istediği gibi konuşturup kullanma hakkına sahiptir. Selahattin Demirtaş ise kürtler arasında sevilen zaza kökenli biridir, partinin çoğu kurucuları da türk kökenlidir. Bence HDP, kürtleri ortadoğudaki değişen dengeler üzerinde ortaya çıkan yeni haklar ile Türkiye'de tutmak isterken, PKK ise etkisinin kırılmamasına göz yummak istememektedir. HDP ile PKK'yı şöyle kaikatürize edebiliriz: "Bir elleri tokalaşırken, birinin diğer elinde silah, diğerinin diğer elinde kalem" bulunmakta. Türkiye burda silahı görüyorsa PKK'yı tercih etmektedir demektir.

2 yorum:

  1. tarih okuması yapmanı öneririm.

    1071 yılında bizans ile selçuklular arasında gerçekleşen malazgirt savaşında mervaniler askerlerini alparslan komutasına vermiş ve böylece anadolu kapılarının türklere açılmasında kürtlerin rolü olmuştur. buradan başla kürt devleti üzerine yardırmaya.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. kardeşim, yorumumu yanlış anladın sanırım. Devlet ile Hanedanlığı karıştırmamak lazım. yazıda devlet olmanın niteliklerini belirttim zaten. hem Mervaniler, o zamanki abbasi halifesine bağlıydılar.

      Sil

Sen ne düşünüyorsun... Paylaşmak İster misin?