Kurân-ı Kerim'e göre tevhid akidesinin ana ilkesidir, Ehli Sünnet'e göre "La İlahe İllallah, Muhammeden Resulullah" olarak kullanılmalıdır.
Tevhid inancının yegane kuralı olan sözdür. Mana olarak "Allah'tan başka ilah [tanrı] yoktur" anlamına
gelir. Bu sözü söylemek ve bunu söylemeye diretmek en büyük cihattır,
bunun böyle olmasının sebebi diğer bütün ilahlara (sözde) ve putlara
karşı çıkmak demektir.
Bellettirilen bir alışkanlığa göre (ehli sünnet anlayışı) bu sözü bu
şekilde söylemek eksiktir ve Hz. Muhammed'i de beraberinde zikretmek
gerekir, elbette masum bir önerme gibi gözüken bu anlayışı
kurallaştırmak özde bir çelişki doğurabilmektedir: (bkz: La İlahe İllallah, Muhammeden Resulullah)
Zümer Sûresi 45. ayetten mealen:
Sadece Allah anıldığı zaman, ahirete inanmayanların kalbi
öfkeyle kabarır. oysa o'ndan başkaları anıldığında hemen sevince
kapılırlar.
Kelime-i Tevhide iman etmiş bir kişi aynı zamanda Kurân-ı Kerim'e de
iman etmiş demektir, Kurân-ı Kerim'e iman etmiş kişi de son peygamber Hz. Muhammed'e de inanmış ve diğer tüm peygamberleri de bilmiş demektir. Bunlar arasındaki herhangi bir eksilik ise tevhid inancındaki
samimiyetsizliği gözler önüne serer, o yüzden kural bellettirmeden
kişinin idrakı çabasının beklenmesi daha yerinde olur. Olur ki; iman
eden ile inkar eden alenen ortaya çıksın.
Not: böyle bir ifadeye ne gerek vardı diyenlere hatırlatmak gerekir; yaygın bir anlayışa göre "La İlahe İllallah, Muhammeden Resulullah" diyen mutlaka cennete girecekmiş, bu durumda sadece "La İlahe İllallah" diyenler için bir muammalık sözkonusudur. Gayemiz de sadece bu ayrıma dikkat çekmekti.
Bismillah
YanıtlaSil